“Görücü Usulüyle Başlayan İlişkimiz Büyük Bir Aşka Dönüştü”
  

“Görücü Usulüyle Başlayan İlişkimiz Büyük Bir Aşka Dönüştü”

Uyarlar Demir Çelik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Lami Uyar ve eşi Pelin Uyar aşklarını ve mutlu giden evliliklerini Klass’a anlattı…

Uyarlar Demir çelik A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Lami Uyar ve güzel eşi Pelin Uyar ailelerinin yönlendirmesiyle görücü usulü tanışarak evlenip bugün herkesin mutluluklarını konuştuğu bir çift. Pelin Uyar, Lami Bey’i ilk gördüğünde çok heyecanlandığını ve çok utandığını belirtiyor; Lami Bey ise Pelin Hanım’ı tanıdıktan sonra “Tam evleneceğim, mutlu olacağım insan” dediğini söylüyor. Görücü usulüyle başlayan ilişkilerinin büyük bir aşka dönüştüğünü söyleyen ve iki yıldır evli olan Pelin-Lami Uyar çifti, artık çocuk sahibi olarak mutluluklarını pekiştirmenin zamanı geldiği konusunda da hem fikirler. çok iyi anlaştıklarını ve çok fazla ortak yönleri olduğunu söyleyen Pelin-Lami Uyar çifti ile aşklarının nasıl başladığını, evlilikte mutluluğu nasıl yakaladıklarını ve ilişkilerini nasıl taze tutabildiklerini Klass okurları için konuştuk.

 

 

LAMİ UYAR

“Pelin, her kötü günümde hep yanımda oldu. Her zaman beni alttan aldı. Fobilerimi yenmem de bana çok destek oldu. Güler yüzü ve sakinliğine vuruldum. Pelin için ayrıca tam bir Alman ekolü diyebiliriz. Türkiye’deki insanlardan farklı oluşu beni çok etkiledi. Duruşu, oturuşu, yapısı, karakteri çok farklı ve özel geldi. Tam evleneceğim diyebileceğim insandı.”

 

PELİN UYAR

“Bizim burçlarımız bile aynı; ikimizde balık burcuyuz. İkimiz de romantiğiz, duygusalız, alışverişi çok severiz. Yapılarımız çok benziyor. Ani çıkışlarımız, tartışmalarımız, sinirlendiğimiz, alındığımız şeyler bile aynı.”

 

 

Pelin Hanım, gördüğümüz kadarıyla eşinizle aranızda büyük bir sevgi ve aşk var. öncelikle bu aşk nasıl başladı?

Pelin Uyar: Biz görücü usulüyle tanıştık. Hatay’a geldiğimde ilk defa kayınvalidem ve kayınbabamı gördüm. Ama benim hiç haberim yok oğulları olduğundan. Kayınvalidemlerle dedemler 40 senelik arkadaşlar, çok eski dostlar. Ben Almanya’da yaşadığım için kendilerini tanımıyordum. İki hafta Hatay’da kaldım. Bir gün dediler ki “Bizim oğlumuz var tanışmak ister misin?” ben de “Tamam, tanışalım” dedim. Lami aradı konuşmaya başladık; yüz yüze tanışmamız daha sonra oldu. Tanışmadan önce Lami’nin fotoğraflarını da görmüştüm. Açıkçası fotoğrafta beğenmiştim. Evlenmeyi düşünmüyordum çünkü üniversitede okuyordum. Lami de düşünmüyordu aslında. Ama beni görünce fikri değişti tabii.:) Hatay’dan Almanya’ya dönerken İstanbul aktarması yapmam gerekiyordu. Dedemin de İstanbul’da gözündeki rahatsızlık nedeniyle bir randevusu vardı. Bu durum Lami’yle yüz yüze görüşmemiz için güzel bir fırsattı. İki gün boyunca daha önce hiç gelmediğim İstanbul’da Lami’yle birlikte keyifli zamanlar geçirdik. çok iyi anlaştık, birbirimizden hoşlandık. Tabi o arada söz ve nişan yapıldı. Sonra da 2014 yılında evlendik. Görücü usulüyle başlayan bir tanışma büyük bir aşka dönüştü diyebiliriz.

 

Lami Bey’i görünce neler hissetiniz?

P. U. : Onu gördüğümde çok heyecanlandım, çok hoştu. Ben çok utanmıştım. Zaten utangaç bir yapım vardır ve çok da girişken değilimdir. Gördüğümde hiç konuşamadım. önce hep Lami kendinden bahsetti. Hayatını, yaşamını, sevdiği şeyleri anlattı. Allah’tan Lami konuşmayı seven biri. Hatta bir gün İstinye’deki Oba kafeye gitmiştik. İlk buluşmalarımızdandı. Orada hiç unutmuyorum sadece Lami’nin konuştuğunu hatırlıyorum ve ben hiç konuşmadan dinlemiştim. Adapte olamamıştım. O kadar heyecanlanmıştım ki dilim tutulmuştu. öyle bir anımız var Lami’yle.

 

“TAM EVLENECEĞİM, MUTLU OLACAĞIM İNSAN DEDİM”

Lami Bey, peki siz ne hissettiniz Pelin Hanım’ı görünce?

Lami Uyar: Ben evlenmeyi düşünmüyordum. Babamlar “Bu kızı görmeni istiyoruz” deyince bende neden olmasın dedim. Bu konuları hiç babamla konuşmazdım. O da ilk kez bir bayanla ilgili bana yorum yaptığı için “Bir göreyim” dedim. Fotoğraflarını çekmişlerdi Pelin’in ve bana onları gösterdiler. Kendisini fotoğraftan çok beğendim. Görünce daha da güzel olduğunu anladım ve kendisini daha yakından tanımak istedim. İnternet üzerinden çok görüştük, telefonla görüştük, Skype’la çok görüştük. Onunla sohbet etmekten o kadar keyif alıyordum ki “İşte benim evleneceğim mutlu olacağım insan” dedim ve evlendik. Her geçen gün ne kadar doğru karar verdiğimizi bir kez daha anlıyoruz.

 

“GüLER YüZü VE SAKİNLİĞİNE VURULDUM, BURADAKİ İNSANLARDAN FARKLI OLUŞU BENİ çOK ETKİLEDİ”

Birbirinizden etkilendiğiniz taraflarınız nelerdir?

L. U. : Pelin her kötü günümde hep yanımda oldu. Her zaman beni alttan aldı. Fobilerimi yenmem de bana çok destek oldu. Güler yüzüne ve sakinliğine vuruldum diyebilirim. Tam bir Alman ekolünde yetişmiş. Türkiye’deki insanlardan farklı oluşu beni çok etkiledi. Duruşu, oturuşu, yapısı, karakteri çok farklı ve özel bir insan.

 

Pelin Hanım, sizi Lami Bey’in hangi özellikleri daha çok etkiledi?

P. U. : Lami’nin çok sert bir karakteri ama altında çok yumuşak bir kalbi vardır. O özelliğini çok seviyorum. Yani dışardan baksan ne kadar sert biri diye düşünürsünüz ama aslında yumuşacık bir kalbi vardır. Dışarıya böyle sert duruşunu herkese yumuşak kalbini göstermemesini seviyorum. Yumuşak kalbini bir tek bana göstermesini seviyorum. çok dominant değildir. Bazı erkekler çok ataerkildir. Benim fikirlerimi her zaman anlayışla karşılar, beni her zaman dinler. Bu benim için çok önemli. çünkü ben kadın-erkek eşit olsun isterim her zaman. Lami bunu bana hep hissettirdi. Benim için anlayış, saygı ve sevgi çok önemlidir. O da bu özelliklerin hepsini taşıyor ve onu çok seviyorum.

 

Siz Almanya’da büyümüş birisiniz ve beş dil biliyorsunuz. İstanbul’da yaşamaya başlayınca zorlanmadınız mı?

P. U. : Türkiye’ye gelince ilk başta kadınlarla pek anlaşamadım. Ben çok fazla çalışmayı seviyorum, disiplini seviyorum, her şey düzenli dakik olsun istiyorum. Lami bana bu konularda çok ayak uyduruyor; çok dakiktir, çok düzenlidir. Bana evde çok yardım eder. Almanya’dan Türkiye’ye geldiğimde ilk zamanlarda çok zorlandım. Hiç arkadaşım yoktu, kimseyi tanımıyordum. Tek tek çevre edindim. Lami’nin sayesinde çok çevreye girdim. çok güzel arkadaşlıklar kurduk. Şimdi beraber çift olarak görüştüğümüz arkadaşlarımız var. Burada yaşamaktan dolayı çok mutluyum.

 

Birlikteyken neler yapmaktan hoşlanırsınız?

L. U. : Tiyatroya, sinemaya gitmeyi çok seviyoruz. Spor yapmaktan, eğlenmeye gitmekten keyif alıyoruz. Gece bir yere çıkıp yemek yemek, müzik dinlemek çok hoşumuza gidiyor. Dostlarımızla, arkadaşlarımızla zaman geçirmeyi seviyoruz.

P. U: : Tatile gitmeyi ve tatilde değişik lezzetleri keşfetmeyi çok seviyoruz. Lami ata biniyor, onu izlemekten çok keyif alıyorum. Gerçi ben biraz attan korkuyorum ama o hobisini de çok seviyorum. Her erkeğin yapmadığı bir şey. Futbol izlemeyi çok seviyor ben de her zaman ona eşlik ediyorum.

L. U. : Futbolu çok seviyorum. Bir gün Pelin’i maça götürdüm. Galatasaray-B.Dortmund maçıydı. Pelin Dortmunt’lu olduğu için maça çok gitmek istemişti. Galatasaray o maçta 4-0 yenilmişti ve her golden sonra Pelin gol diye bağırıyordu. Biz de o ara Galatasaray tribünündeyiz ve herkes bize bakıyordu. Gerçekten çok sıkıntılı bir durumdu:). Allah’tan oturduğumuz tribün iyiydi. Ondan sonra bir daha Pelin’i maça götürmedim zaten.:)

 

“BİZİM BURçLARIMIZ BİLE AYNI; YAPILARIMIZ çOK BENZİYOR Anladığımız kadarıyla çok ortak yönünüz var ve çok iyi anlaşıyorsunuz…

P. U. : Bizim burçlarımız bile aynı; ikimizde balık burcuyuz. İkimiz de romantiğiz, duygusalız, alışverişi çok severiz. Yapılarımız çok benziyor. Ani çıkışlarımız, tartışmalarımız, sinirlendiğimiz, alındığımız şeyler bile aynı. Mesela o aynı şeye küsmüş ben aynı şeye küsmüşüm ama birbirimizden habersiz.

L. U. : Pelin araştırmayı çok sever. çok kitap okur, ansiklopedi karıştırır. İnternetten sürekli bir şeyler araştırır. Yabancı dile inanılmaz merakı var. Mesela Yunanistan’a gittik; Yunanca öğrenmek istedi ve hemen öğrendi.

P. U. : Kurban bayramında Yunanistan’a gittik. Yunanca öğrenmek benim hep aklımdaydı. Okuyamıyordum alfabesini, çok farklıydı dili. Orada birine sordum nasıl okuyorsunuz diye. Adam da bana İngilizce olarak açıklama yaptı. Ondan sonra ben her okuduğum tabelayı çözmeye başladım. Ve dedim ki Lami’ye: “İstanbul’a geldikten sonra beni Yunanca kursuna yazdır ve ben dil öğrenmek istiyorum.” çünkü çok merak ediyorum, değişik şeyler öğrenmeyi çok seviyorum.

 

“EVLİLİĞİMİZDE İKİ SENEYİ DOLDURDUK, ARTIK çOCUK SAHİBİ OLMANIN ZAMANI GELDİ DİYE DüŞüNüYORUZ”

Peki, çocuk sahibi olmayı planlıyor musunuz? Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Uyarlar Demir Çelik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Lami Uyar ve eşi Pelin Uyar aşklarını ve mutlu giden evliliklerini Klass’a anlattı…

Uyarlar Demir çelik A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Lami Uyar ve güzel eşi Pelin Uyar ailelerinin yönlendirmesiyle görücü usulü tanışarak evlenip bugün herkesin mutluluklarını konuştuğu bir çift. Pelin Uyar, Lami Bey’i ilk gördüğünde çok heyecanlandığını ve çok utandığını belirtiyor; Lami Bey ise Pelin Hanım’ı tanıdıktan sonra “Tam evleneceğim, mutlu olacağım insan” dediğini söylüyor. Görücü usulüyle başlayan ilişkilerinin büyük bir aşka dönüştüğünü söyleyen ve iki yıldır evli olan Pelin-Lami Uyar çifti, artık çocuk sahibi olarak mutluluklarını pekiştirmenin zamanı geldiği konusunda da hem fikirler. çok iyi anlaştıklarını ve çok fazla ortak yönleri olduğunu söyleyen Pelin-Lami Uyar çifti ile aşklarının nasıl başladığını, evlilikte mutluluğu nasıl yakaladıklarını ve ilişkilerini nasıl taze tutabildiklerini Klass okurları için konuştuk.

 

 

LAMİ UYAR

“Pelin, her kötü günümde hep yanımda oldu. Her zaman beni alttan aldı. Fobilerimi yenmem de bana çok destek oldu. Güler yüzü ve sakinliğine vuruldum. Pelin için ayrıca tam bir Alman ekolü diyebiliriz. Türkiye’deki insanlardan farklı oluşu beni çok etkiledi. Duruşu, oturuşu, yapısı, karakteri çok farklı ve özel geldi. Tam evleneceğim diyebileceğim insandı.”

 

PELİN UYAR

“Bizim burçlarımız bile aynı; ikimizde balık burcuyuz. İkimiz de romantiğiz, duygusalız, alışverişi çok severiz. Yapılarımız çok benziyor. Ani çıkışlarımız, tartışmalarımız, sinirlendiğimiz, alındığımız şeyler bile aynı.”

 

 

Pelin Hanım, gördüğümüz kadarıyla eşinizle aranızda büyük bir sevgi ve aşk var. öncelikle bu aşk nasıl başladı?

Pelin Uyar: Biz görücü usulüyle tanıştık. Hatay’a geldiğimde ilk defa kayınvalidem ve kayınbabamı gördüm. Ama benim hiç haberim yok oğulları olduğundan. Kayınvalidemlerle dedemler 40 senelik arkadaşlar, çok eski dostlar. Ben Almanya’da yaşadığım için kendilerini tanımıyordum. İki hafta Hatay’da kaldım. Bir gün dediler ki “Bizim oğlumuz var tanışmak ister misin?” ben de “Tamam, tanışalım” dedim. Lami aradı konuşmaya başladık; yüz yüze tanışmamız daha sonra oldu. Tanışmadan önce Lami’nin fotoğraflarını da görmüştüm. Açıkçası fotoğrafta beğenmiştim. Evlenmeyi düşünmüyordum çünkü üniversitede okuyordum. Lami de düşünmüyordu aslında. Ama beni görünce fikri değişti tabii.:) Hatay’dan Almanya’ya dönerken İstanbul aktarması yapmam gerekiyordu. Dedemin de İstanbul’da gözündeki rahatsızlık nedeniyle bir randevusu vardı. Bu durum Lami’yle yüz yüze görüşmemiz için güzel bir fırsattı. İki gün boyunca daha önce hiç gelmediğim İstanbul’da Lami’yle birlikte keyifli zamanlar geçirdik. çok iyi anlaştık, birbirimizden hoşlandık. Tabi o arada söz ve nişan yapıldı. Sonra da 2014 yılında evlendik. Görücü usulüyle başlayan bir tanışma büyük bir aşka dönüştü diyebiliriz.

 

Lami Bey’i görünce neler hissetiniz?

P. U. : Onu gördüğümde çok heyecanlandım, çok hoştu. Ben çok utanmıştım. Zaten utangaç bir yapım vardır ve çok da girişken değilimdir. Gördüğümde hiç konuşamadım. önce hep Lami kendinden bahsetti. Hayatını, yaşamını, sevdiği şeyleri anlattı. Allah’tan Lami konuşmayı seven biri. Hatta bir gün İstinye’deki Oba kafeye gitmiştik. İlk buluşmalarımızdandı. Orada hiç unutmuyorum sadece Lami’nin konuştuğunu hatırlıyorum ve ben hiç konuşmadan dinlemiştim. Adapte olamamıştım. O kadar heyecanlanmıştım ki dilim tutulmuştu. öyle bir anımız var Lami’yle.

 

“TAM EVLENECEĞİM, MUTLU OLACAĞIM İNSAN DEDİM”

Lami Bey, peki siz ne hissettiniz Pelin Hanım’ı görünce?

Lami Uyar: Ben evlenmeyi düşünmüyordum. Babamlar “Bu kızı görmeni istiyoruz” deyince bende neden olmasın dedim. Bu konuları hiç babamla konuşmazdım. O da ilk kez bir bayanla ilgili bana yorum yaptığı için “Bir göreyim” dedim. Fotoğraflarını çekmişlerdi Pelin’in ve bana onları gösterdiler. Kendisini fotoğraftan çok beğendim. Görünce daha da güzel olduğunu anladım ve kendisini daha yakından tanımak istedim. İnternet üzerinden çok görüştük, telefonla görüştük, Skype’la çok görüştük. Onunla sohbet etmekten o kadar keyif alıyordum ki “İşte benim evleneceğim mutlu olacağım insan” dedim ve evlendik. Her geçen gün ne kadar doğru karar verdiğimizi bir kez daha anlıyoruz.

 

“GüLER YüZü VE SAKİNLİĞİNE VURULDUM, BURADAKİ İNSANLARDAN FARKLI OLUŞU BENİ çOK ETKİLEDİ”

Birbirinizden etkilendiğiniz taraflarınız nelerdir?

L. U. : Pelin her kötü günümde hep yanımda oldu. Her zaman beni alttan aldı. Fobilerimi yenmem de bana çok destek oldu. Güler yüzüne ve sakinliğine vuruldum diyebilirim. Tam bir Alman ekolünde yetişmiş. Türkiye’deki insanlardan farklı oluşu beni çok etkiledi. Duruşu, oturuşu, yapısı, karakteri çok farklı ve özel bir insan.

 

Pelin Hanım, sizi Lami Bey’in hangi özellikleri daha çok etkiledi?

P. U. : Lami’nin çok sert bir karakteri ama altında çok yumuşak bir kalbi vardır. O özelliğini çok seviyorum. Yani dışardan baksan ne kadar sert biri diye düşünürsünüz ama aslında yumuşacık bir kalbi vardır. Dışarıya böyle sert duruşunu herkese yumuşak kalbini göstermemesini seviyorum. Yumuşak kalbini bir tek bana göstermesini seviyorum. çok dominant değildir. Bazı erkekler çok ataerkildir. Benim fikirlerimi her zaman anlayışla karşılar, beni her zaman dinler. Bu benim için çok önemli. çünkü ben kadın-erkek eşit olsun isterim her zaman. Lami bunu bana hep hissettirdi. Benim için anlayış, saygı ve sevgi çok önemlidir. O da bu özelliklerin hepsini taşıyor ve onu çok seviyorum.

 

Siz Almanya’da büyümüş birisiniz ve beş dil biliyorsunuz. İstanbul’da yaşamaya başlayınca zorlanmadınız mı?

P. U. : Türkiye’ye gelince ilk başta kadınlarla pek anlaşamadım. Ben çok fazla çalışmayı seviyorum, disiplini seviyorum, her şey düzenli dakik olsun istiyorum. Lami bana bu konularda çok ayak uyduruyor; çok dakiktir, çok düzenlidir. Bana evde çok yardım eder. Almanya’dan Türkiye’ye geldiğimde ilk zamanlarda çok zorlandım. Hiç arkadaşım yoktu, kimseyi tanımıyordum. Tek tek çevre edindim. Lami’nin sayesinde çok çevreye girdim. çok güzel arkadaşlıklar kurduk. Şimdi beraber çift olarak görüştüğümüz arkadaşlarımız var. Burada yaşamaktan dolayı çok mutluyum.

 

Birlikteyken neler yapmaktan hoşlanırsınız?

L. U. : Tiyatroya, sinemaya gitmeyi çok seviyoruz. Spor yapmaktan, eğlenmeye gitmekten keyif alıyoruz. Gece bir yere çıkıp yemek yemek, müzik dinlemek çok hoşumuza gidiyor. Dostlarımızla, arkadaşlarımızla zaman geçirmeyi seviyoruz.

P. U: : Tatile gitmeyi ve tatilde değişik lezzetleri keşfetmeyi çok seviyoruz. Lami ata biniyor, onu izlemekten çok keyif alıyorum. Gerçi ben biraz attan korkuyorum ama o hobisini de çok seviyorum. Her erkeğin yapmadığı bir şey. Futbol izlemeyi çok seviyor ben de her zaman ona eşlik ediyorum.

L. U. : Futbolu çok seviyorum. Bir gün Pelin’i maça götürdüm. Galatasaray-B.Dortmund maçıydı. Pelin Dortmunt’lu olduğu için maça çok gitmek istemişti. Galatasaray o maçta 4-0 yenilmişti ve her golden sonra Pelin gol diye bağırıyordu. Biz de o ara Galatasaray tribünündeyiz ve herkes bize bakıyordu. Gerçekten çok sıkıntılı bir durumdu:). Allah’tan oturduğumuz tribün iyiydi. Ondan sonra bir daha Pelin’i maça götürmedim zaten.:)

 

“BİZİM BURçLARIMIZ BİLE AYNI; YAPILARIMIZ çOK BENZİYOR Anladığımız kadarıyla çok ortak yönünüz var ve çok iyi anlaşıyorsunuz…

P. U. : Bizim burçlarımız bile aynı; ikimizde balık burcuyuz. İkimiz de romantiğiz, duygusalız, alışverişi çok severiz. Yapılarımız çok benziyor. Ani çıkışlarımız, tartışmalarımız, sinirlendiğimiz, alındığımız şeyler bile aynı. Mesela o aynı şeye küsmüş ben aynı şeye küsmüşüm ama birbirimizden habersiz.

L. U. : Pelin araştırmayı çok sever. çok kitap okur, ansiklopedi karıştırır. İnternetten sürekli bir şeyler araştırır. Yabancı dile inanılmaz merakı var. Mesela Yunanistan’a gittik; Yunanca öğrenmek istedi ve hemen öğrendi.

P. U. : Kurban bayramında Yunanistan’a gittik. Yunanca öğrenmek benim hep aklımdaydı. Okuyamıyordum alfabesini, çok farklıydı dili. Orada birine sordum nasıl okuyorsunuz diye. Adam da bana İngilizce olarak açıklama yaptı. Ondan sonra ben her okuduğum tabelayı çözmeye başladım. Ve dedim ki Lami’ye: “İstanbul’a geldikten sonra beni Yunanca kursuna yazdır ve ben dil öğrenmek istiyorum.” çünkü çok merak ediyorum, değişik şeyler öğrenmeyi çok seviyorum.

 

“EVLİLİĞİMİZDE İKİ SENEYİ DOLDURDUK, ARTIK çOCUK SAHİBİ OLMANIN ZAMANI GELDİ DİYE DüŞüNüYORUZ”

Peki, çocuk sahibi olmayı planlıyor musunuz? Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

L. U. : çocuk planımız var, istiyoruz. İlk başlarda gezelim, dolaşalım, birbirimizi daha iyi tanıyalım istedik. Pelin yabancı ülkeden geldiği için buranın ortamına biraz daha alışsın istedim. Hem biraz çevre de edinsin dedik. Bu yüzden ilk başta çocuk istemedik ama şu an istiyoruz. Evliliğimizde iki seneyi de doldurduk. Artık zamanının geldiğini düşünüyoruz. Pelin de hayatıyla ilgili bir şeyleri oturttu artık. Yüksek lisansına Yıldız Teknik üniversitesi’nde İşletme Yönetimi okuyarak devam ediyor.

Kaynak : https://www.klassmagazin.com/gorucu-usuluyle-baslayan-iliskimiz-buyuk-bir-aska-donustu

Klass Magazin